"Enter"a basıp içeriğe geçin

Etiket: Algoritmalar

Web 2.0 Demokrasisinden Geriye Kalan

Web 2.0, on yıl önceki bir tartışma konusu. Web 2.0 terimi ilk kez bir web tasarımcısı ve yazar olan Darcy DiNucci tarafından kullanıldı. DiNucci, 1999 yılında yayımlanan bir yazısında webin kişisel bilgisayarın dışına çıkacağını; webe, televizyondan, arabadan ve cep telefonundan erişilebileceğini savunuyordu. DiNucci, çok ilerisini öngörmüştü (http://darcyd.com/fragmented_future.pdf).

Eşitsizliğin Otomasyonu

En son, 1990 Dünya Kupası’nda oynanan maçları seyretmiştim. “Yapay öğrenme, Dünya Kupası’nın Kazananı Tahmin Etti” (https://www.technologyreview.com/s/611397/machine-learning-predicts-world-cup-winner/) haberini okuyana kadar bu yılki Dünya Kupası maçlarını seyretmeye de niyetim yoktu. İnsanın yaptığı herhangi bir işi ondan daha iyi yapan yapay zeka çalışmaları hakkında bir haber okusam çok önemsemez, “doğrudur, yapabilir” der, geçerdim. Fakat bu haber biraz Laplace’ın cinini anımsatıyordu.

GDPR: Kişisel Verilerin Korunmasında Yeni Dönem

GDPR (General Data Protection Regulation – Genel Veri Koruma Tüzüğü) 25 Mayıs 2018’de Avrupa Birliği’nde yürürlüğe girdi. GDPR, bireylerin kendi haklarında toplanan ve paylaşılan veriler üzerinde daha çok kontrol sahibi olabilmesini hedefliyor ve kullanıcılara yeni haklar tanıyor. GDPR’ye uygun hareket etmeyen şirketleri ise ağır cezalar bekliyor. Bu nedenle GDPR, bugüne kadarki en güçlü dijital mahremiyet hakları koruyucusu olarak nitelendiriliyor. GDPR, ilk başta sadece AB vatandaşlarını ilgilendiriyormuş gibi görünmesine karşın internetin sınırsız doğası nedeniyle AB sınırları dışındaki internet kullanıcıları da GDPR’nin getirilerinden yararlanacak. Ayrıca başka ülkeler de GDPR’yi örnek alan kanunlar hazırlıyorlar.

Dördüncü Endüstri Devrimi’ne Doğru

11 Eylül 2001, veri toplama ve analizinde bir dönüm noktasıydı. İstihbarat servisleri daha önce de veri topluyordu ve kamuoyuna yansıyan, ABD’nin yönetiminde yürütülen ECHELON gibi geniş kapsamlı uluslararası istihbarat sistemleri vardı. Ama 11 Eylül’den sonra gündeme gelen gözetim projeleri daha farklıydı. Saldırganlardan biri ABD’ye öğrenci vizesiyle girmiş ve ticari havacılık kursu almıştı. 11 Eylül saldırganlarının beşi daha önceden FBI veritabanlarında bulunuyordu ve bu saldırganlardan biri sadece iki yıldır ABD’de olmasına rağmen 30 kredi kartına sahipti. Bill Clinton’a göre bunlar hayatın olağan akışına aykırı ve kuşkulanılması gereken verilerdi (Larose, 2005). Bundan sonraki yönelim, artık yalnızca şüpheli kişilerin izlenmesi değil bütünün izlenerek içindeki ayrıksı hareketlerin tespit edilmesi olacaktı.