"Enter"a basıp içeriğe geçin

Kategori: Blok Zinciri

Bitcoin ve Güven

Mayıs ayında kripto paralarda sert bir düşüş yaşandı. Kripto pazarındaki en büyük üçüncü kararlı para olan TerraUSD (veya UST) ve piyasa değerine göre dördüncü en değerli kripto para birimi olan Luna âdeta sıfırlandı. 2018’de Güney Koreli girişimciler Daniel Shin ve Do Kwon tarafından geliştirilen Terra, kripto para sektöründe fiyat istikrarı sağlamayı hedefliyordu. Terra’daki bu düşüş, diğer kripto paraları da etkiledi. Bazı uzmanlar kripto paralardaki bu krizi 2008 krizine benzettiler. İronik bir şekilde, bitcoin, 2008 krizinin ertesinde krize yola açan koşulların eleştirisi üzerinde yükselmişti. Şimdi ise, David Gerard’ın Foreign Policy’deki yazısında belirttiği gibi 2008 mali krizine benzer bir durum vardı ve gerçek piyasalar da bu krizden etkilenebilirdi (https://foreignpolicy.com/2022/05/12/cryptocurrency-crash-2008-financial-crisis/). Allen (2022) de Şubat ayında yayımlanan bir çalışmasında 2008 krizinin dinamikleri ile kripto dünyası ve DeFi (merkezi olmayan finans) arasındaki paralelliklere işaret ediyor ve DeFi’nin 2008 krizi öncesinde yapılan birçok hatayı tekrarladığını savunuyordu.

NFT: Her şey satılabilir

2021’den beri garip bir NFT çılgınlığının içindeyiz. NFT teknolojisinin neredeyse sekiz yıllık bir geçmişi olmasına rağmen 2021’in başından itibaren astronomik paralara satılan NFT’ler hakkında çıkan haberler yeni bir altına hücum dönemi başlattı. Bitcoin ve Ethereum trenini kaçırmış olmanın pişmanlığı ile insanlar normalde bilgisayarlarında tutmayacakları resimleri inanılmaz paralara satın alıyorlar ve ileride bu resimleri büyük paralara satıp zengin olacaklarını düşlüyorlar. NFT’lere ödenen paralar hakkında çıkan haberler de bu düşü körüklüyor.

Web3 ve Ademimerkeziyetçilik

Facebook’un adını Meta olarak değiştirmesinden sonra metaevren (metaverse) hakkındaki tartışmalar arttı. Yapay zekâ, nesnelerin interneti, blok zinciri gibi somut teknolojilerin aksine metaevrenin ne olduğu veya ne olacağı hakkında henüz bir görüş birliği olmadığı gibi sanal gerçeklik (Virtual Reality – VR), artırılmış gerçeklik (Augmented Reality – AR), Karma Gerçeklik (Mixed Reality – MR), blok zinciri, akıllı sözleşmeler vb teknolojileri metaevrenle cilalayıp yeniden pazarlamak da yaygınlaştı. Meta ve Microsoft’un yanında NVIDIA, Unity, InfiniteWorld, Matterport, Disney gibi birçok şirket, metaevreni kendi bulundukları noktadan tanımlamaya ve metaevrenin oluşum sürecini etkilemeye çalışıyorlar. Melek yatırımcılar ve risk sermayesi gelecek vadeden metaevren girişimlerinin peşindeler. Daha şimdiden metaevrende arsa satanlar ve bunları satın alanlar var!

Blokzinciri Uygulamaları

İnterneti icat edenlerin aklında bilgisayarları birbirine bağlayarak bir ağ oluşturmak vardır. Bunun için çalışan bilgisayar programcılarından biri olan Ray Tomlinson ise bambaşka bir dünyanın kapısını aralar. 1963’te Rensselaer Polytechnic Institute Elektrik Mühendisliği Bölümünden mezun olan ve eğitimine MIT’de devam eden Ray Tomlinson, 1965’te master derecesini aldıktan sonra bir süre doktora çalışmalarına devam eder. Daha sonra 1967’de BBN’de (Bolt, Beranek ve Newman) çalışmaya başlar. BBN’de internetin öncülü olan ARPANET (Advanced Research Projects Agency Network) için yazılım geliştirmektedir. Bir gün Tomlinson, iş arkadaşı Jerry Burchfiel’i çağırır ve eğlence amaçlı geliştirdiği “Mesaj Gönder” programını gösterir. Burchfiel, bunu kimseye göstermemesini, burada bununla uğraşmak için para almadıklarını söyler. Neyse ki ARPANET’i yöneten DARPA’nın (Defense Advanced Research Projects Agency) yöneticilerinden Larry Roberts’in bu yazılımdan haberdar olmasıyla beraber fazla endişelenmelerine gerek kalmaz. Mesaj gönderme programı Roberts’in çok hoşuna gider ve tüm iletişimini bu elektronik posta sistemini kullanarak yapmaya başlar (https://www.forbes.com/asap/1998/1005/126.html).

Blokzinciri Nasıl Çalışır?

2018, kriptoparalar (blokzinciri teknolojisini kullanan şifrelenmiş dijital paralar) için parlak bir yıl olmadı. 2017’nin sonunda dünyadaki tüm kriptoparaların değeri 600 milyar dolardan fazlayken 2018 sonunda 130 milyar dolar civarındaydı. 31 Aralık 2017’de bir bitcoin 13750 dolarken şimdi 5422 dolar. 2017’de oldukça popüler olan blokzinciri teknolojisine dayanan ICO (Initial Coin Offering – Başlangıç Parası Arzı) projeleri 2018’de çökmeye ve yatırımcılar bu projelerden uzaklaşmaya başladı (Orcutt, 2018).

Tor, Bitcoin ve Karanlık Ağ

Bir zamanlar bir web sitesini ziyaret etmek istediğimizde web tarayıcımızın (Firefox, Chrome, Internet Explorer, Safari vb) adres çubuğuna gitmek istediğimiz sitenin adresini (örneğin http://www.lkd.org.tr/) tam tamına yazardık. Adres çubuğuna yazılan http veya https web sitesine erişim protokolünü, www ise alt alanını gösterir. Http yerine başka bir protokol (örneğin ftp), www yerine özel bir alt alan adı (örneğin https://uye.lkd.org.tr/) da kullanılabilir. lkd.org.tr’deki tr, alan adının Türkiye’den olduğunu gösterir. Adreste org olduğu için de web sitesinin bir örgüte ait olduğunu anlarız.

Sanal Para Birimi Bitcoin

1990lı yıllarda ABD ekonomisindeki beklenmedik göstergeler yeni ekonomi tartışmalarını başlattı. Aynı dönemde ortaya çıkan yüksek büyüme oranı, düşük enflasyon ve düşen işsizlik bilişim teknolojilerindeki gelişmelerle ilişkilendirilmişti. İktisadi büyüme konusunda yaptığı çalışmalarla tanınan Robert Solow 1987 yılında, “Bilgisayarlar verimlilik istatistiklerinin dışında her yerde var.” diyordu. Ancak internet kullanımının yaygınlaşmasıyla beraber bilgisayarları verimlilik istatistiklerinde de görmeye başlıyorduk.

Şifrepunk Hareketi

Dünyada bir hayalet dolaşıyor, kripto anarşi hayaleti.

Şifrepunk hareketinin kurucularından Timothy C May’in 1992 yılında yazdığı Kripto Anarşist Manitesto’su (http://www.activism.net/cypherpunk/crypto-anarchy.html) bu tanıdık sözlerle başlıyordu. Şifrepunklar, yıllardır bilişim teknolojilerini kullananlar ve geliştirenler olarak bu teknolojilerin sunduğu anonimlik olanağının farkındaydılar. May gibi bir çok şifrepunk dünyanın sayılı üniversitelerinin ya da şirketlerinin araştırma laboratuvarlarında çalışmakta ve bilgisayarların geleceğini, temel yönelimlerini daha açık seçik görebilmekteydiler. Artık iki kişi ya da grup, birbirinin gerçek adını veya kimliğini bilmeden iletişime geçebilecek, işlerini yürütebilecek ve elektronik sözleşmeler yapabilecekti. Bu gelişmeler elbette hükumet uygulamalarının (vergilendirmeler, düzenlemeler, ekonomik etkileşimlerin kontrolü vb) doğasını da değiştirecekti. Bu devrim (hem toplumsal hem de ekonomik) için gerekli teknoloji geçen on yılda sadece teorik olarak vardı. Şimdi ise düşünceler pratiğe uygulanıyordu ve on yıl sonrasında durum bambaşka olacaktı.