6 Nisan günü Twitter’a ve Youtube’a erişimin mahkeme kararı doğrultusunda engellendiği duyuruldu. İlgili karar sadece Twitter’a veYoutube’a yönelik olmayıp Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz’ın rehin alınması görüntülerini yayınlayan tüm web sitelerini kapsıyordu (http://www.hurriyet.com.tr/teknoloji/28662617.asp, http://www.turk-internet.com/portal/yazigoster.php?yaziid=49579):
Etiket: Sosyal Ağlar
Sıcak haziran günlerinde patlak veren PRISM skandalı ABD’de ve Avrupa’da büyük tartışmalara ve diplomatik krizlere neden oldu. Basınımızda ise sadece sansasyonel bir haber olarak yer aldı. Çeşitli muhalif hesapların kapatılmasına karşı. Facebook ve Twitter eleştirildi, belirli bir zaman diliminde Facebook kullanmama gibi protestolar yapıldı. Radikal’den Ezgi Başaran, “Facebook dükkânı Kürt siyasetine kapadı” yazısında PRISM skandalına ve Facebook’un ABD ile olan işbirliğine değindi. Ama sadece değindi… Başaran’ın PRISM’i algılayışı da sanki yeni bir Watergate skandalıyla karşı karşıyaymışız gibiydi. Yoksa Kürt siyasetinin Facebook hesaplarının kapatılmasını memnuniyetle karşılaması gerekirdi.
Ergin Yıldızoğlu’nun “Gezi Olayı”nın yarattığı yeni “zaman” üzerine düşünürken (http://www.sendika.org/2013/06/gezi-olayinin-yarattigi-yeni-zaman-uzerine-dusunurken-ergin-yildizoglu/) adlı makalesinde tartışılan ağ örgütlenmeleri üzerine düşünürken Henri Alleg’in Büyük Geri Sıçrama adlı eserini anımsadım.
Alleg yıkıntı Rusya’sında yaptığı röportajlarda “…bunca tarihsel ve dünya çapında zaferlerin kazanıldığı en az 70 yıllık sosyalist yönetim bu iflasa niçin ve nasıl varabildi?” sorusunun yanıtını arıyordu. Alleg’in Andrey adlı eski bir komünistle yaptığı röportaj çok şey anlatıyordu. SBKP Merkez komitesinde danışman ve Dış Politika Komisyonu’nun Mağrip Bürosu üyesi olarak çalışan Andrey yenilgiyi şöyle değerlendiriyordu:
Yaklaşık 10 yıl önce, bilgisayarın gerçekten verimliliği arttırıp arttırmadığının tartışıldığı yıllarda İngiltere’de bilgisayar kullanımı ile ilgili bir habere rastlamıştım. Haberde, iş süreçlerinin sayısallaşmasının kağıt tüketimini azaltması beklenirken tam tersi bir durumun yaşandığı anlatılıyordu. Gerekçe olarak da çalışanların, belgelerin yazıcıdan çıktısını birkaç kez almaları gösteriliyordu.