"Enter"a basıp içeriğe geçin

YARIMADA

Veri, Bilgi, Eylem

5 Şubat 2014 tarihinde mecliste kabul edilen yeni internet yasasının en önemli gerekçelerinden biri özel hayatın korunmasıydı. Bu yeni düzenlemeyle, “özel hayatının gizliliğinin ihlal edildiğini iddia eden kişiler, Başkanlığa (Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı) doğrudan başvurarak içeriğe erişimin engellenmesi tedbirinin uygulanmasını isteyebilir.”

Ancak iddia edilenin aksine yeni düzenleme özel hayatın ihlali konusunda önemli riskler içeriyor. 5651 sayılı yasanın eski halinde erişim sağlayıcılar, sağladıkları “hizmetlere ilişkin, yönetmelikte belirtilen trafik bilgilerini altı aydan az ve iki yıldan fazla olmamak üzere yönetmelikte belirlenecek süre kadar saklamakla ve bu bilgilerin doğruluğunu, bütünlüğünü ve gizliliğini sağlamakla” yükümlüydüler. Yeni düzenlemede ise yer sağlayıcıların “yer sağladığı hizmetlere ilişkin trafik bilgilerini bir yıldan az ve iki yıldan fazla olmamak üzere yönetmelikte belirlenecek süre kadar saklama”sı da eklendi. Fakat daha da önemlisi, “Başkanlığın talep ettiği bilgileri talep edilen şekilde Başkanlığa teslim etme” yükümlülüğü getirildi. Böylece özel hayatı koruyayım derken internet kullanıcıları için daha ciddi bir tehdit ortaya çıktı. Trafik bilgisi kanunda, “internet ortamında gerçekleştirilen her türlü erişime ilişkin olarak taraflar, zaman, süre, yararlanılan hizmetin türü, aktarılan veri miktarı ve bağlantı noktaları gibi değerleri” ifade ediyor. Saklanan ve talep edildiği taktirde teslim edilmesi gereken trafik bilgileri çok masumane görünüyor.

GnuPG: Güvenli E-Posta Kullanımı

Telefon dinlemeleri, izinsiz kaydedilen konuşmalar ve görüntüler Türk siyasi hayatının bir parçası haline geldi. Ses ve görüntü kayıtlarının internete sızdırılmasından sonra kayıtlar sosyal ağlar üzerinden hızla yayılıyor. Hükümetler enformasyonun yayılımını kontrol etmekte zorlanıyorlar. Bu da hükümetleri, hem hukuksal hem de teknik önlemler almaya zorluyor. Bu bağlamda, internete yönelik yeni düzenlemelerin, sosyal ağlarda dolaşan ses ve görüntü kayıtlarının arttığı ve insanların yeni kasetler beklediği bir dönemde gündeme gelmesi manidardır. Mağdur olan kim olursa olsun (Deniz Baykal, MHPli ya da AKPli siyasetçiler) kişilerin mahremiyetlerinin ihlal edilmesi çirkindir, kabul edilemez. Ancak bu internet sansürünü haklı çıkarmaz. İnternete yönelik yeni düzenlemeler korkutucudur (bkz. http://bmo.org.tr/2014/01/08/daha-cok-denetim-daha-cok-sansur/, http://www.alternatifbilisim.org/w/images/Internet_sansuru_derinlesiyor_ocak2014.pdf).

İsyan ve Umut Ağları(*)

Yıllardır batı destekli diktatörlüklerin yönetiminde ezilen, aşağılanan Arap halkları isyan etti. Bazı yerlerde hükümetler devrildi, yeni hükümetler kuruldu, ama halk durulmadı. Avrupa ülkelerinde meydanlar işgal edildi. İsyan, ABD’de Wall Street’ten başlayarak tüm ülkeye yayıldı. Amerikan rüyasının bittiği yerde Tahrir’deki isyan umut oldu.

Bilişim teknolojileri ve toplum üzerine yaptığı çalışmalarla tanınan Manuel Castells geniş bir araştırma ekibiyle internet çağındaki toplumsal hareketlerin isyan ve umut ağlarındaki izini sürüyor. Castells, internetin dünyanın dört bir yanındaki hareketlerin nedeni olmadığını, ancak bu hareketlerin oluşumuna ve gelişimine zemin hazırladığını savunuyor.

Facebook’ta Olmak ya da Olmamak

Birkaç ay öncesine kadar çoğunlukla magazin haberleriyle gündeme gelen sosyal ağlar1, şimdi çetin bir politik mücadelenin alanı haline gelmiş durumda. İktidar, her yeri Taksim yapan sosyal ağların gücünün farkında ve haziran günlerinden beri sosyal ağları kontrol etmeye yönelik çalışmalar yapıyor. Bu çalışmalar, sosyal ağlarda hegemonya oluşturma girişimlerinden eylemcilerin gözetimine kadar geniş bir yelpazede gerçekleşiyor.

Ağ, Sadece Ağ Değildir

Richard Stallman’ın GNU projesini duyurmasından bu yana otuz yıl geçti. Stallman’ın “özgür bir işletim sistemi” geliştirme fikri uzunca bir süre boş bir hayal olarak görüldü. İnsanlar, metalaşmanın önüne geçilemeyeceğini düşündüler. Artık bugün cep telefonlarından web sunucularına, masaüstü bilgisayarlardan CERN’e kadar her yerde özgür yazılım var. Ancak İnternet olmasaydı özgür yazılım belki üniversitelerde ve araştırma laboratuvarlarında olurdu ama evlerimizde ve telefonlarımızda olamazdı. Linus Torvalds, Linux çekirdeğini geliştirmek için İnternet üzerinden diğer insanlardan yardım isterken eyleminin kazara bir devrime yol açacağını bilemezdi. Sadece biraz eğlenmek istemişti!

PRISM, Büyük Veri ve Direniş

Sıcak haziran günlerinde patlak veren PRISM skandalı ABD’de ve Avrupa’da büyük tartışmalara ve diplomatik krizlere neden oldu. Basınımızda ise sadece sansasyonel bir haber olarak yer aldı. Çeşitli muhalif hesapların kapatılmasına karşı. Facebook ve Twitter eleştirildi, belirli bir zaman diliminde Facebook kullanmama gibi protestolar yapıldı. Radikal’den Ezgi Başaran, “Facebook dükkânı Kürt siyasetine kapadı” yazısında PRISM skandalına ve Facebook’un ABD ile olan işbirliğine değindi. Ama sadece değindi… Başaran’ın PRISM’i algılayışı da sanki yeni bir Watergate skandalıyla karşı karşıyaymışız gibiydi. Yoksa Kürt siyasetinin Facebook hesaplarının kapatılmasını memnuniyetle karşılaması gerekirdi.

Sosyal Ağlarda Örgütlenme

Ergin Yıldızoğlu’nun “Gezi Olayı”nın yarattığı yeni “zaman” üzerine düşünürken (http://www.sendika.org/2013/06/gezi-olayinin-yarattigi-yeni-zaman-uzerine-dusunurken-ergin-yildizoglu/) adlı makalesinde tartışılan ağ örgütlenmeleri üzerine düşünürken Henri Alleg’in Büyük Geri Sıçrama adlı eserini anımsadım.

Alleg yıkıntı Rusya’sında yaptığı röportajlarda “…bunca tarihsel ve dünya çapında zaferlerin kazanıldığı en az 70 yıllık sosyalist yönetim bu iflasa niçin ve nasıl varabildi?” sorusunun yanıtını arıyordu. Alleg’in Andrey adlı eski bir komünistle yaptığı röportaj çok şey anlatıyordu. SBKP Merkez komitesinde danışman ve Dış Politika Komisyonu’nun Mağrip Bürosu üyesi olarak çalışan Andrey yenilgiyi şöyle değerlendiriyordu:

#direninternet

Yaklaşık 10 yıl önce, bilgisayarın gerçekten verimliliği arttırıp arttırmadığının tartışıldığı yıllarda İngiltere’de bilgisayar kullanımı ile ilgili bir habere rastlamıştım. Haberde, iş süreçlerinin sayısallaşmasının kağıt tüketimini azaltması beklenirken tam tersi bir durumun yaşandığı anlatılıyordu. Gerekçe olarak da çalışanların, belgelerin yazıcıdan çıktısını birkaç kez almaları gösteriliyordu.

P2P Ağlarda Dosya Paylaşımı

Bilgisayar ağları, iki ya da daha çok bilgisayarın enformasyon değişimi, kaynak veya uygulama paylaşımı amacıyla birbirleriyle bağlanmasından oluşur. Bilgisayarların birbirleriyle bağlanmasından söz ediyor olsak da bilgisayar kavramının kapsayıcılığını, telefonların, televizyonların ve film oynatıcıların bilgisayarlaştığını unutmamak gerekir.

Sanal Para Birimi Bitcoin

1990lı yıllarda ABD ekonomisindeki beklenmedik göstergeler yeni ekonomi tartışmalarını başlattı. Aynı dönemde ortaya çıkan yüksek büyüme oranı, düşük enflasyon ve düşen işsizlik bilişim teknolojilerindeki gelişmelerle ilişkilendirilmişti. İktisadi büyüme konusunda yaptığı çalışmalarla tanınan Robert Solow 1987 yılında, “Bilgisayarlar verimlilik istatistiklerinin dışında her yerde var.” diyordu. Ancak internet kullanımının yaygınlaşmasıyla beraber bilgisayarları verimlilik istatistiklerinde de görmeye başlıyorduk.